Domates Prostat Kanserini Önler Mi?

Domates Prostat Kanserini Önler Mi?

Domates, kabak çekirdeği, yeşil çay, soya ve D vitamininin prostat kanseri gelişimini önlediğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Prostat kanseri, tüm dünyada erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Prostat kanserinin gelişiminde en iyi bilinen risk faktörleri; yaş, aile öyküsü ve ırktır. Yaş, prostat kanseri gelişiminde en önemli risk faktörüdür. Yaşın ilerlemesiyle birlikte prostat kanserinin görülme sıklığı da artmaktadır.

Beslenme alışkanlığı ve diyet prostat kanserinin oluşumu üzerinde önemli bir role sahiptir. Bunun en önemli kanıtı, Amerika ya göç eden Japonlar ve Çinlilerde, Japonya ve Çin’de yaşayan kişilere göre daha sık oranda prostat kanserinin görülmesidir. Araştırmalar, aşırı yağ tüketimi ile prostat kanserinin görülme sıklığı arasında bir ilişkinin olduğunu göstermiştir. Bunun yanında, artmış yağ tüketiminin prostat kanseri oluşumuna bir etkisinin olmadığını bildiren, aksi yönde çalışmalar da mevcuttur.

Hareketsiz yaşam, yağlı gıdalar, kızartmalar, şekerli gıdalar, sigara ve alkol tüketimi genel sağlık açısından tavsiye edilmediği gibi prostat sağlığı açısından da tavsiye edilmez.

Prostat sağlığı açısından hareketli bir yaşam, kilo almama yanında pişmiş domates ve domates ürünleri, kabak çekirdeği, soya fasulyesi ve brokoli gibi sebzelerin tüketilmesi önerilir.

Domates Prostat Kanserini Önler Mi?

Domates Prostat Kanserini Önler Mi? sıkça merak edilen konulardan biridir.  Likopen, domateste bol miktarda bulunan antioksidan bir maddedir. Yapılan çalışmalarda likopenin kanser hastalığı riskini azalttığını gösterilmiştir.  Likopen bu etkisini hücre döngüsünün G0 -G1 evresinde kanser hücrelerin çoğalmasını engelleyerek göstermektedir. Likopen hücre yapısında bulunan lipoprotein ve DNA biyomoleküllerini koruyarak da kanser oluşumunu önlemektedir.

Yapılan çalışmalarda, prostat kanserinin domates sosu ve pişirilmiş domatesi çok tüketenlerde %36 oranda daha az görüldüğü, ancak domates suyunun tüketiminin ise koruyucu etkisinin bulunmadığı gösterilmiştir.

Bunun nedeni likopenin yağda eriyen bir madde olmasından kaynaklanmaktadır. Likopenin kan dolaşımına geçebilmesi bir miktar yağ ile birlikte alınması gerekmektedir. Bir diğer değişle domates herhangi bir işlem görmeden yani çiğ olarak yendiğinde içeriğindeki likopen kana yeteri kadar karışamaz. Bu yüzden domatesin pişirilerek, ısıtarak ve bir miktar zeytinyağı ile karıştırarak yenilmesi gerekmektedir.

Bir diğer husus ise likopen vücutta depolanmamaktadır. Bu yüzden domatesten yapılan salça, çorba, ketçap ve sos gibi  ürünlerin düzenli olarak tüketilmesi gerekir.