Prostat kanseri cerrahi sınır pozitif, radikal prostatektomi sonrasında çıkarılan prostat dokusunun mikroskop altında incelenmesiyle ortaya çıkan bir bulgudur. Patoloji raporunda cerrahi sınırda kanser hücrelerinin görülmesi, tümörün ameliyat sırasında tam olarak çıkarılamadığını veya kapsül dışına taşma ihtimalini gösterir. Bu durum, hastalığın tekrarlama riskini artırabileceği için hem hasta hem de doktor açısından önemli bir değerlendirme kriteridir. Prostat kanseri, erkeklerde sık görülen bir kanser türüdür. Erken evrede tespit edilirse, en etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Prostat bezi ameliyat ile tamamen çıkarılır Bu işleme radikal prostatektomi adı verilir.
Prostat Kanseri Cerrahi Sınır Pozitif Ne Demek?
Prostat kanseri, hem prostat muayenesi hem de PSA kan tahliliyle gerekli taramaların yapılması sayesinde erken evrede tanı konması mümkün olan bir hastalıktır. Fakat yine de bazen ileri evrede tanı konabilmekte, kanser prostatı ve kapsülünü aşıp çevre dokulara ulaşabilmektedir.
Çevre dokuyu tutmuş fakat uzak organlara sıçramamış prostat kanseri lokal ileri prostat kanseri olarak adlandırılmaktadır. Bu aşamadaki bir tümörde radikal prostatektomi tedavi seçeneklerinden biridir. Ameliyat anında çıkarılan prostat dokusun patolojiye gönderilmesi sonrasındaki değerlendirme raporu çok önem arz etmektedir.
Cerrahi sınır pozitif demek, ameliyat ile çıkarılan prostat dokusunda sınırda kanser hücresinin olduğu anlamına gelir. Yapılan patoloji incelemesinde, çıkarılıp patoloji laboratuvarına gönderilen prostat dokusu bir mürekkebe batırılır. Daha sonra prostat dokusundan çok ince kesitler alınır ve mikroskop altında incelenir. Kanser hücrelerinin, mürekkeple işaretlenmiş sınırda görülmesine Pozitif Cerrahi Sınır adı verilir. Bu prostatın çıkartıldığı yerde, vücut içinde geride kanser hücresi kalmış olabileceği anlamına gelir.
Prostat Kanseri Cerrahi Sınır Pozitif Olmasının Önemi Nedir?
Patoloji raporunda, cerrahi sınırın pozitif olması, hastalığın nüks etmesi ve hastanın yaşam beklentisi açısından önemlidir. Cerrahi sınırlarda tümör hücrelerinin saptanması, cerrahi sonrası istenilen düzeylere düşmeyen serum PSA değerleri; ameliyat yatağında hala tümör hücrelerinin bulunduğu anlamına gelir ki bu durumda ilave tedaviler (ışın tedavisi gibi) gerekmektedir.
Cerrahi sınır pozitifliği olan hastalarda, ameliyat sonrası dönemde PSA değeri tekrar yükselebilir. Bu oran cerrahi sınır pozitif olanlarda %77 iken, negatif olanlarda %56 dır.
Ameliyat sonrası yapılan 10 yıllık takiplerde, hastalığın tekrarlaması cerrahi sınır pozitif olanlarda daha yüksektir. Cerrahi sınır pozitif olanlarda bu oran %95 iken, cerrahi sınır negatif olanlarda %89 olarak bulunmuştur.
Lokal ileri prostat kanserinde en önemli parametre, cerrahi sınırlarda tümör saptanmamasıdır. Cerrahi esnasında veya patoloji raporu neticesinde cerrahi sınır pozitifliği saptanan hastalar tam olarak tedavi edilmiş sayılamamaktadır. Bu hastalara ışın tedavisi gibi ek tedaviler uygulanarak tedavi tamamlanmaya çalışılmaktadır.
Prostat Kanseri Cerrahi Sınır Pozitif Olması Hangi Durumlarda Daha Sıktır?
Günümüzde radikal prostatektomi sonrasında yapılan patolojik incelemelerde cerrahi sınır pozitifliği oranı ortalama %20–30 civarındadır. Bu bulgunun ortaya çıkma ihtimali, hastalığın özellikleri ve ameliyatın uygulanış biçimi ile yakından ilişkilidir. Bazı hasta gruplarında ve klinik durumlarda cerrahi sınır pozitifliğinin daha sık görüldüğü bilinmektedir.
Prostat kanseri cerrahi sınır pozitif olma ihtimali şu durumlarda daha yüksek oranda karşımıza çıkar:
Yüksek PSA değeri olan hastalar: Ameliyat öncesi PSA düzeyi yüksekse, tümörün prostat kapsülünü aşma olasılığı artar ve bu da cerrahi sınır pozitifliği riskini yükseltir.
Aşırı kilolu (obez) hastalar: Obezite, cerrahın operasyon sırasında görüş alanını ve cerrahi hassasiyeti olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle cerrahi sınır pozitifliği oranı bu grupta daha fazladır.
Gleason skorunun yüksek olması: Gleason skoru tümörün agresifliğini gösterir. Skor ne kadar yüksekse, kanserin kapsülü aşma ve çevre dokulara yayılma ihtimali o kadar artar.
Kanserin ileri evrede olması: Lokal ileri prostat kanserlerinde tümör prostat dışına taşmış olabileceğinden, cerrahi sınırda tümör hücresi kalma riski yüksektir.
Cerrahinin usulüne uygun yapılmaması: Deneyim ve cerrahi teknik, bu noktada büyük rol oynar. Yetersiz veya uygun olmayan cerrahi teknik kullanıldığında sınır pozitifliği oranı artabilir.
Özet olarak, cerrahi sınır pozitifliği sadece tümörün biyolojik özellikleriyle değil, hastanın genel durumu ve cerrahın tecrübesiyle de doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle ameliyat öncesi risk faktörlerinin dikkatle değerlendirilmesi ve cerrahinin deneyimli ellerde yapılması, başarı şansını artırmakta ve hastalığın nüks etme riskini azaltmaktadır.
Prostat Kanseri Cerrahi Sınır Pozitif Olması Durumunda Ne Yapılır?
Radikal prostatektomi sonrasında patoloji raporunda cerrahi sınır pozitifliği saptandığında, bu durum kanser hücrelerinin prostatın tamamen çıkarılamamış olabileceğini gösterir. Ancak bu tek başına hastalığın kesin olarak geri döneceği anlamına gelmez. Tedavi planı, hastanın yaşı, PSA düzeyi, Gleason skoru, tümör evresi ve ek patolojik bulgular dikkate alınarak belirlenir.
Prostat kanseri cerrahi sınır pozitif ise yani cerrahi sınır pozitifliği sonrası en sık başvurulan yaklaşımlar şunlardır:
Yakın Takip (Aktif İzlem):
Bazı hastalarda hemen ek tedavi yerine PSA düzeyi düzenli aralıklarla takip edilir. Eğer PSA yükselmeye başlarsa (biyokimyasal nüks), ek tedavi planlanır.Adjuvan Radyoterapi:
Ameliyat sonrası patoloji raporunda yüksek risk faktörleri (yüksek Gleason skoru, ileri evre, çoklu sınır pozitifliği) mevcutsa, daha PSA yükselmeden pelvik bölgeye radyoterapi uygulanabilir. Bu yaklaşım, lokal nüks riskini azaltabilir.Salvage (Kurtarma) Radyoterapisi:
Eğer cerrahi sınır pozitifliği olan hastada takip sırasında PSA yükselirse, radyoterapi “kurtarma tedavisi” olarak uygulanır. Bu yöntem erken dönemde yapılırsa oldukça etkilidir.Hormonal Tedavi (Androjen Baskılama):
İleri evre veya yüksek riskli olgularda radyoterapi ile birlikte ya da tek başına hormonal tedavi verilebilir. Bu tedavi, tümörün büyümesini yavaşlatır ve nüks riskini azaltır.
Prostat kanseri cerrahi sınır pozitifliği, kişiye özel değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Her hastada aynı tedavi uygulanmaz; PSA takibi, radyoterapi veya hormonal tedavi seçenekleri, tümörün özellikleri ve hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak planlanır. Bu nedenle böyle bir bulgu saptandığında, deneyimli bir üroloji ve onkoloji ekibiyle görüşmek en doğru yaklaşımdır.
Sonuç
Prostat kanseri cerrahi sınır pozitif olması, ameliyat sonrası süreçte dikkatle değerlendirilmesi gereken önemli bir bulgudur. Bu durum, hastalığın nüks etme riskini artırsa da, doğru takip ve gerektiğinde ek tedavilerle başarılı şekilde yönetilebilir. PSA takibinin düzenli yapılması, radyoterapi veya hormonal tedavi gibi seçeneklerin zamanında uygulanması, uzun dönem sağkalım üzerinde belirleyici rol oynar. Bu nedenle cerrahi sınır pozitifliği saptanan hastaların, tedavi sürecini deneyimli bir üroloji ve onkoloji ekibiyle birlikte planlaması büyük önem taşır.
Kaynaklar:

