Prostat kanserinde erken tanı ancak belli bir yaştan sonra yapılan düzenli ürolog muayenesi ve kan PSA testi ile mümkündür. Prostat kanseri erkeklerde oldukça sık görülen bir hastalıktır. Özellikle 50 yaş üzerindeki erkeklerde görülme sıklığı giderek artar. Hastalık erken evrede herhangi bir belirti vermez ve sinsice ilerler.
Prostat Kanserinde Erken Tanı Mümkün Mü?
Hiç Şikayet Olmayabilir!
Prostatın iyi huylu büyümesi ile prostat kanseri birbirinden farklı iki hastalıktır. İyi huylu büyüme, prostatın idrar yolunu çevreleyen iç kısmından gelişir. Bu yüzden idrar yolunun sıkışmasına yol açar. Ancak prostat kanseri daha çok prostatın idrar yolunu saran kısmına uzak olan dış kısmından gelişir. Bu yüzden erken dönemde idrar yapmada zorluk gibi şikayetler olmaz. Bu nedenle prostat kanserinin erken evresinde bir şikayet olmaz ve hasta bunu fark edemez.
Prostat Kanserinde Erken Tanı İçin Ne Yapmak Gerekir?
Düzenli Kontroller Çok Önemli!
Prostat kanserinde erken tanıda erkeklerin düzenli kontrollerini aksatmamaları gerekir. Şikayetleri olmasa bile her erkek 50 yaşından sonra , eğer baba ya da erkek kardeşte prostat kanseri var ise 40 yaşından sonra düzenli olarak kontrollerini yaptırmalıdır. Kontrollerde prostat muayenesi yapılır ve kan PSA seviyesine bakılır. Prostat muayenesi mutlaka bir üroloji uzmanı tarafından yapılmalıdır.
Prostat Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Prostat Muayenesi
Prostat muayenesi makattan parmakla yapılır. Bu muayeneyi mutlaka üroloji uzmanı tarafından yapılır. Parmakla makattan yapılan muayeneye tıp dilinde rektal tuşe adı verilir. Bu muayene basit ancak çok önemli bir muayenedir. Prostat hakkında bilgi verdiği gibi, hemoroid, makat çatlağı ve rektum kanserlerinin tespitinde de oldukça önemli bir yere sahiptir. Ancak buna rağmen, birçok erkek sırf parmakla yapılan bu muayene yüzünden üroloğa gitmekten çekinmektedir.
Prostatın muayenesi rektal tuşe ile yapılır. Yani prostat muayenesi parmakla makattan yapılan bir muayenedir. Üroloji uzmanı üzerinde vazelin ya da kayganlaştırıcı bir jel bulunan işaret parmağını makattan içeri sokar. Makat, kalın bağırsağın son kısmı olan rektumu ve prostat bezini muayene eder. Prostatın büyüklüğünü, kıvamını ve üzerinde kitle olup olmadığını anlamaya çalışır.
Çok önemli bir muayene olmasına rağmen, sırf yapılış şekli nedeniyle rektal tuşe muayenesinden birçok erkek hoşlanmaz. Ancak gerek ultrason, gerekse kan PSA testi, prostat muayenesinin yerini tutmaz. Marmakla prostat muayenesi yapılmadığı takdirde prostat kanseri atlama riski hep bulunmaktadır.
Kan PSA Testi
Prostat kanserinin tanısında PSA (Prostat Spesifik Antijen) önemli yere sahiptir. PSA, prostat hücrelerinden salgılanan protein yapısında bir maddedir. Meninin akışkanlığını sağlar. Prostat kanserinde, prostat hücrelerinin normal yapısı bozulduğundan kandaki seviyesi artar. Her PSA yüksekliği kişide mutlaka prostat kanseri olduğu anlamına gelmez. İyi huylu büyüme ya da idrar yolu enfeksiyonlarında da PSA yükselebilir.
Prostat Biyopsisi
Prostat kanserinin kesin tanısı ancak biyopsi ile konur. Prostat biyopsisi, prostattan özel bir iğne ile bir parça alma işlemidir. Biyopsi ile prostattan alınan doku parçaları özel boyalarla işlem gördükten sonra mikroskop altında patoloji uzmanı tarafından incelenir. Bu inceleme sonucu, hastanın prostat kanseri olup olmadığı anlaşılır.
Özetle;
Prostat kanserinde erken tanı için 50 yaşından sonra erkeklerin yılda bir defa üroloji uzmanına muayene olması ve kan PSA değerlerine baktırmaları gerekir.