Geç Kalınmış Prostat Kanseri, Belirtileri, Tedavisi Nasıldır?

Geç Kalınmış Prostat Kanseri
İçindekiler

Geç kalınmış prostat kanseri ne anlama gelir? Her kanser hastalığında olduğu gibi, prostat kanserinin de oluşum, ilerleme, tanı ve tedavi dönemi bulunmaktadır.  Bazı kanser türleri ne yazık ki erken dönemde belirti vermez. Prostat kanseri de bunlardan biridir.

Prostat Kanseri Nedir?

Prostat bezinin kötü huylu tümörü olan prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Yine erkeklerde kansere bağlı ölümlerde de akciğer kanserinden sonra ikinci sırada gelmektedir. Sadece erkeklerde bulunan prostat, mesanesinin hemen altında yer almaktadır. Prostatın içinden üretra adı verilen idrar kanlı geçmektedir. Prostat kanseri  genelde yavaş ilerleyen ve daha çok 60 yaş üstü erkeklerde görülen bir kanserdir.  45 yaş altındaki erkeklerde çok nadir de olsa görülebilir.

Geç Kalınmış Prostat Kanseri Nedir?

Prostat kanseri prostattaki hücrelerin kontrol edilemez çoğalması sonucu ortaya çıkar. Kesin nedeni bilinmemektedir. Hastalık zamanla ilerleyerek prostat bezi içinde büyümeye başlar. İlk zamanlarda hastada herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bu yüzden düzenli prostat muayenesi yapılmazsa gözden kaçabilir. kanserin prostat bezi içinde olduğu döneme erken evre prostat kanseri adı verilir.  Eğer hastalık bu evrede farkına varılıp tedavi edilmez ise ilerlemeye devam eder.

Büyümeye devam eden kanser, prostat kabuğunu aşarak etraftaki komşu dokuları istila eder. Mesane yani idrar kesesinin içine doğru ilerleyebilir. Hemen arkasında bulunan meni kesesini istila edebilir. Bu evredeki hastalığa da lokal ileri evre prostat kanseri denir.

Hastalığın hala farkına varılıp tedavisi yapılmaz ise, lenf dolaşımına karışan kanser hücreleri prostat bezinin etraftaki ve leğen boşluğundaki lenf bezlerine yayılabilir. Ayrıca kanser hücreleri kana karışarak vücudun uzak bölgelerindeki organlara sıçrar. Prostat kanserinin en sık yayıldığı yer kemik ve akciğerdir. Kanser kemik ya da akciğer gibi vücudun başka bir yerine yayıldığında hastalığa ileri evre ya da  Metastatik Prostat Kanseri adı verilir. Geç kalınmış prostat kanserinden kasıt ileri evredeki prostat kanseridir.

Geç Kalınmış Prostat Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

İleri evre prostat kanserinin belirtileri, hastalığın sıçradığı organa göre değişir. En sık sıçrama yaptığı yerler omurga ve leğen kemikleridir. Hastalığın omurgaya yayılmasının sonucunda, şiddetli sırt ağrıları ve kendiliğinden oluşan omurga kırıkları meydana gelir. hastalığın akciğer sıçraması sonucu öksürük, kanlı balgam ve nefes darlığı olur. Karaciğere sıçrarsa sarılık ve karaciğer yetmezliği görülür.

Geç Kalınmış Prostat Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?

İleri evre prostat kanserinde kanda PSA seviyesi artar. hastalığın vücutta yayıldığı yerlerin tespiti için bazı görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Kemik metastazları için kemik sintigrafisi yapılır. Bilgisayarlı tomografi, kemik metastazlarını daha detaylı değerlendirmek ya da karaciğer, akciğer ve beyin metastazlarının tespiti için kullanılır.

Geç Kalınmış Prostat Kanserinin Tedavisi Nasıldır?

İleri evre prostat kanserinde tedavi hormon ve kemoterapi tedavisi şeklindedir. Metastatik prostat kanserinde tedavisinde bir takım hormonlar kullanılır. Hastalık tamamen tedavi edilemez. Amaç kanserin ve metastazın büyümesini yavaşlatmaktır. Hormonal tedaviye tıpta androjen baskılayıcı tedavi adı verilir. Hormonal tedavi  cerrahi ya da ilaç tedavisi şeklinde uygulanır. Cerrahi tedavide her iki testis ameliyat ile çıkarılır. Bu işleme bilateral orşiektomi denir. İlaç tedavisinde ise testislerde erkeklik hormonu üretimini baskılayan ilaçlar kullanılır. LHRH antagonisti ya da LHRH agonisti adı verilen  bu ilaçlar, cilt altına ya da kas içine enjekte edilerek kullanılır. Aylık, 3 aylık hatta yıllık olarak uygulanabilir. Bir diğer grup ilaç ise antiandrojen grubu ilaçlardır. Bu grup ilaçlar böbrek üstünde üretilen erkeklik hormonlarının reseptörlere bağlanmasını engeller. Böylece bu hormonların etkisini bloke etmiş olur. Bu ilaçlar tablet şeklindedir. Hormon tedavisinin fiziksel ve duygusal bazı istenmeyen etkileri vardır. En sık görülen yan etkiler; sıcak basmaları, cinsel isteksizlik ve sertleşme bozukluklarıdır.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Prof. Dr. Yusuf Özlem İlbey

Üroloji Doktoru